Mutluluk ve İnsan
“Mutluluk” adını telaffuz edince dahi yüzümüze tebessüm getiren mucizevi kelime.
“İnsan” ebediyet diyarı cennete ait olan, içinde daima kusursuz mutluluğu arayan varlık.
İnsanoğlunun bu zaafından faydalanan kartel şirketler mutsuzluğunuzu paraya çevirmek için sistematik bir şekilde bizlere kusursuz hayatı vaat ederek mutsuzluk aşılıyorlar.
"kepeksiz saçlar, kırışık önleyici kremler, göz alıcı dişler, şatafatlı hayatlar için yazılmış kitaplar, dışı mis içi fos meyveler, organik ürün saplantılı tüketiciler, dijital alemde mutlu gerçek hayatta mutsuz olan aileler, hasta olduğuna inandırılan ilaç bağımlısı insanlar, her yanımızı sarmış bilincimize ok gibi saplanan subliminal reklamlar..."
Bunca kısır döngü içerisinde özümüze yabancılaşmış bağımlı bireyler haline dönüşüyoruz. Mutluluğumuz için binlerce lira PARA döküyoruz fakat elimize mutsuzluktan başka bir şey geçmiyor. Dahiyane bir şekilde hazırlanmış sistemin çarkları arasında her zaman daha iyisini ararken soluğu toprakta alıyoruz. İnsanoğlu öyle bir varlık ki mutluluktan bile mutsuz olabiliyor. Onun için yaşam gayemizi dünya için değil asıl uyanışın aradan sebeplerin kalktığı her şeyi tam gerçekliğiyle tadacağımız ahiret yurdu için çabalamalıyız.
Allahuteala ten kafesinin gaflet perdesinden sıyrılıp “Ölmeden önce ölünüz” hadisi şerifinin sırrına mazhar olan kullarından eylesin.