Kayıtlar

Mayıs, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kalbimiz

Resim
“Aklın yoksa yandın ya kalbin yoksa o zaman sen zaten yoksun ki.”  Mevlana Hey oradaki şimdi senden bir şey yapmanı isteyeceğim. Önce kimsenin olmadığı ve mümkün olduğunca sessiz bir odaya geç. Rahat bir köşeye otur 5 defa derin derin nefes al ver ve parmaklarınla olabildiğince kulaklarını kapa. Söylediklerimi harfiyen yerine getirdiniz mi? Peki ne duydunuz? Yoksa hiç bir şey duymadınız mı? Duymayanlara birazdan cevabım gelecek sabredin. “Güp güp güp güp bu ses size tanıdık geldi mi?” Senin için ve belkide en önemlisi hayatta kalma sebebimiz olan sevdiklerimiz için atan tüm vücudumuzun motoru, beynimizden sonra gelen en önemli organımız kendisiyle sizi tanıştırayım ve huzurlarınızda “ KALBİMİZ ” 💓 Ben hiç ses duymadım diyenlere üzülerek söylemek isterimki kalbiniz olmadan yaşayan ölülersiniz en kısa zamanda bir kardiyoloji uzmanına gözükmenizi tavsiye ederim. ☹️ Şaka yaptım şaka aman sonra da bana ağır şaka yaptın kalbime indirecektin demeyi...

Zıtlıklar İçinde Bir İnsan

Resim
DOĞUM; Sonbahar-ilkbahar, Yaz-kış, Sabah- akşam, gençlik-ihtiyarlık, ihtiras-mütevazi, kin-sevgi, menfaat-karşılıksız, mutlukluk-hüzün, sevinç-üzüntü, hayal-gerçek, uzak-yakın, sağ-sol, doğu-batı, kuzey-güney, geçmiş-gelecek, şimdi-sonra, aşık-maşuk, aldatmak-aldanmak, telaşlı-sakin, hastalık-şifa, çürük-sağlam, zengin-fakir, erkek-kadın, günah-sevap, kibirli-alçak gönüllü, sevap-günah, inat-uysal, iyi-kötü, güzel-çirkin, acı-tatlı, temiz-pis, ciddi-ciddiyetsiz, sert-yumuşak, kibar-kaba, evli-bekar, akıllı-deli, çalışkan-tembel ileri-geri, aydınlık-karanlık, cömert-pinti, kör-gören, sıcak-soğuk, sevimli-sevimsiz kısa-uzun, siyah - beyaz , sarı - kırmızı , sarı - mavi , taraftar-tarafsız , atılgan-çekingen, normal-anormal, aç-tok, az-çok, cesaretli-korkak, doğru-yanlış, dert-derman, fakir-zengin, evet-hayır, hatırlamak-unutmak, ilkel-medeni, özgür-tutsak..... ÖLÜM Doğum ve ölüm arasındaki bunca zıtlıklar arasında yok olup giderken neden zıttı ve eş anlamlısı olmaya...

Güvensizlik Sendromu

"Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden güvende oldukları kimsedir." Hadisi Şerif.     "Allah belamı versin ki ben yapmadım!" Arkadaşla oturmuş afiyetle yemeğimizi yerken adamın birisi elindeki telefona haklılığını ispatlamak için avazı çıktığı kadar "Allah belamı versin ki ben yapmadım" diye bağırıyor. (Tamam kardeşim yapmadıysan yapmamışsındır. Koskoca adamsın yalan söylecek halin yok ya.) Bir insan neden bir şeyin doğruluğunu kanıtlarken kendine bela okur ki? Ya kendisini garantiye almış hiçbir şey olmayacağından emindir ya da iman noktasında zayıflığı vardır. Allah vermesin o anda başına bir bela gelse kendisi de helak olup gidecek ve kanıtlamaya çalıştığı olayında bir önemi kalmayacak. Aslında suç burada bela dilenen vatandaşın değil tamamen toplum olarak birbirimize olan güven duygumuzun zayıf olmasından kaynaklanıyor. En basitinden önce kendi hayatımızı sorguya çekmemiz gerekiyor. Güvenilir birisi miyim? Başkalarına neden güvenmiyo...